Almanya’nın Solingen kentinde Pazartesi gecesi çıkan ve dört kişilik bir ailenin ömrünü yitirmesine neden olan yangınla ilgili soru işaretleri büyüyor.
Wuppertal Savcılığı dün, yangının çıktığı merdiven boşluğunda yangın hızlandırıcı unsur bulunduğunu ve yangının büyük olasılıkla kundaklama olduğunu belirten süreksiz uzman raporunu kamuoyuyla paylaşmış, lakin olayın yabancı düşmanlığından kaynaklandığına dair elde bir bulgu olmadığını belirtmişti. Alman kamuoyuna yansıyan bilgilerde de ölen ailenin Bulgar olduğu bildirilmişti.
Savcılığın açıklamasına Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinden (Ditib) reaksiyon geldi. 27 ve 28 yaşındaki anne-baba, 3 yaşındaki çocukları ve 5 aylık bebeklerinin Bulgaristan vatandaşı Müslüman bir aile olduklarına işaret edilen açıklamada, “Wuppertal Başsavcılığının olaydan çabucak iki gün sonra yabancı düşmanlığı izine rastlanmadığını açıklaması rahatsız edicidir” denildi.
Solingen’de kundaklama olduğu düşünülen yangında dört kişilik bir aile hayatını yitirdiFotoğraf: Oliver Berg/dpa/picture alliance
Solingen faciasının acı anısı
Açıklamada, 3’ü ağır 16 kişinin de yaralandığı binada oturanların biri hariç hepsinin “Türkiye ya da Bulgaristan’dan Türk kökenli Müslümanlar” olduğu kaydedildi.
29 Mayıs 1993’te Türk kökenli bir ailenin beş ferdinin tekrar kasıtlı çıkarılan bir yangında hayatını kaybettiği, “Solingen faciası” diye anılan ırkçı akına atıfta bulunulan açıklamada, “Yine Solingen, tekrar ölümcül bir bina yangını, yeniden gece geç saatler, yeniden yangın hızlandırıcı madde…” sözleri kullanıldı.
Wuppertal Başsavcılığının soruşturmayı taahhüt ettiği üzere çok istikametli olarak yürütmesi ve vaktinden evvel sarfedilen tabirlerle güvensizlik ve kuşkuya yol açmaması umudu lisana getirildi.
Solingen’de 1993’teki ırkçı atakta bir Türk ailenin beş ferdi hayatını kaybetmiştiFotoğraf: Rene Tillmann/IMAGO
Dün olayda yabancı düşmanlığının rol oynadığına dair işaret bulunmadığını açıklayan Wuppertal Başsavcılığı ise bugün yöneltilen sorular karşısında, yanan binada göçmen kökenlilerin de bulunduğunu belirtti. Başsavcılık sözcüsü, “Binada elbet bir biçimde göçmenler de oturmaktaydı” dedi. Sözcü, şu anki belirlemelere nazaran yangında ağır yaralanan bir ailenin de Bulgar vatandaşı olduğunu kaydetti.
Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti Ahenk Kurulu Lideri Tayfun Keltek de yaptığı açıklamada, bu olayın barışçıl birlikteliğe yönelik bir darbe daha manasına geldiğini belirterek şimdi nedeni katılık kazanmamakla birlikte, olayın art planında ırkçılıktan kuşku edilmesi gerektiğini vurguladı.
Alman makamlarının, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün yıllar boyunca işlediği cinayetlerin soruşturma sürecinde ihmalleri ortaya çıkmış, polisin cinayetlerin gerisinde ırkçılık boyutunu araştırmak yerine yabancılar ortasındaki muhtemel çete ilişkilerine odaklanması, cinayetlerin medyaya “döner cinayetleri” olarak yansıması, mağdurlarda ve göçmen toplumunda büyük travmaya neden olmuştu.
2000-2006 yılları ortasında Almanya’nın çeşitli kentlerinde 8’i Türk, biri Yunan olmak üzere 9 yabancı kökenli ile bir Alman polis memurunu öldüren NSU örgütü, 2011 yılında iki üyesinin yanmış bir karavanda meyyit bulunmasıyla ortaya çıkarılabilmişti.
13:28
News
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
