35,3918$% 0.13
36,5136€% 0.39
44,0192£% 0.48
3.000,38%-0,68
4.930,00%-0,68
3471431฿%-0.01186
02:00
04 Ocak 2025 Cumartesi
News
Paskalya, Hristiyanlık inancında, İsa Mesih’in çarmıha gerildikten sonra üçüncü gün dirilişini kutlamak üzere gerçekleştirilen en önemli dini bayramlardan biridir. Bu özel gün, Hristiyanlar için sadece bir bayram olmanın ötesinde, İsa’nın ölümü ve dirilişiyle insanlığa sunduğu yeni umut ve kurtuluşun sembolüdür. Özellikle Rusya gibi ülkelerde, Ortodoks Hristiyanlar tarafından büyük bir coşkuyla kutlanan Paskalya, aynı zamanda toplumsal bir dayanışma ve birliktelik fırsatı sunar.
Paskalya, her yıl çeşitli tarihlerde kutlanmakta ve bu tarih, ilkbahar ekinoksundan sonraki ilk dolunaydan sonraki ilk pazar günü olarak belirlenmektedir. 2025 yılında Paskalya, 20 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecektir. Bu dönem boyunca, Hristiyanlar İsa’nın dirilişini anmak amacıyla ibadet eder ve çeşitli etkinlikler düzenlerler. Birçok ülkede resmi tatil olarak kabul edilen Paskalya, Yunanistan’da 20 Nisan 2025 Pazar günü kutlanacak ve 21 Nisan 2025 Pazartesi günü ise Paskalya Pazartesisi olarak resmi tatil ilan edilmiştir.
Paskalya, birçok sembol ve gelenekle zenginleşmiş bir bayramdır. Aşağıda Paskalya’nın sembollerine dair bazı bilgiler bulunmaktadır:
News
EL.AS.’ın, Kassandra’daki hapishanelerden kaçan ağır suçluların tespit edilmesi için insan avı devam ediyor; bu suçlular, iyi davranışları nedeniyle düşük gözetim alanında bulunuyorlardı.
İki tutuklu var, her ikisi de 41 yaşında ve Arnavut kökenli, cinayetler, ölümcül yaralanmalar, soygunlar, kundaklama ve silah taşımak suçlarından her biri 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ve dün gece serbest dolaşımda bulunuyorlar.
Kaçaklar, 2019’dan beri Kassandra’nın tarım hapishanesindeydiler ve iyi davranış nedeniyle düşük gözetim alanında çalışıyorlardı, Mega’ya göre. Oda, günde sadece birkaç kez personel tarafından kontrol ediliyordu.
2024 içinde beş izin alan iki adam, birkaç gün önceki son izin dönüşlerini kaçışlarını planlamak ve gerçekleştirmek için kullandılar.
Kayboldukları, Perşembe akşamı saat 9’da tespit edildi ve bu durum, onların tespiti ve yakalanması için ulusal düzeyde polis güçlerinin hemen harekete geçmesine neden oldu, ERT’ye göre.
News
Kış turizmi ve kayak tutkunları için mükemmel bir sezon devam ediyor. Elverişli hava koşulları nedeniyle kayak merkezleri rekor ziyaretçi sayısına ulaşıyor ve çevredeki konaklama yerleri dolup taşıyor. Aynı zamanda, kayak merkezleri modernleşirken, dağ turizmi için koşullar yaratmaya odaklanıyorlar; bu da yıl boyunca ziyaretçi çekebilecek etkinliklerle işletmelerini zenginleştiriyor.
Kalamata kayak merkezinde günlük ziyaretçi sayısının 15.000’i aştığı kaydedildi. Bu, altyapısının iyileştirilmesinden sonraki ilk çalışma yılı. Kalamata kayak merkezi yöneticisi Alexis Agrios, Atina ve Makedonya Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, bu yıl merkez için bu şekilde çalışmanın ilk yılı olduğunu, yani AB fonlarından sağlanan 22 milyon Euro’yu aşan iyileştirmelerin tamamlandığını belirtti.
“Geçen yıl hava koşulları nedeniyle çok kötü bir dönem geçirdik, ancak gelecek yatırım planlarımız arasında yapay kar sağlamak da var,” diyor.
Elbette, Kalamata kayak merkezi yıl boyunca etkinlikler düzenleyerek diğer mevsimlerde de binlerce ziyaretçi çekiyor. Helmos Dağı Festivali gibi müzik etkinlikleri de bunlar arasında.
“Doğa tarafından ortaya konan sorulara yanıt vermeye çalışıyoruz. Bu yıl, çok kötü geçen bir kışın ardından, çok iyi bir kış olacağı öngörülüyor. Yani, amacımız dağı, kayak merkezini, yılın her mevsiminde bir destinasyona dönüştürmek. Dört mevsimlik çok amaçlı bir park, 12 ay boyunca faaliyette olan bir yer haline getirmek istiyoruz ki bu sayede yıl boyunca ziyaretçi alıp sürdürülebilirliği sağlayabilelim. Bu çerçevede Helmos Dağı Festivali fikri doğdu ve iki yıl boyunca büyük bir başarıyla gerçekleştirildi; yaklaşık 15.000 kişiyi kayak merkezine çekti ve artık bir gelenek haline geldi. Ayrıca bisiklet yarışları da düzenledik. Bu günlerde 9.000-10.000 ziyaretçi ile rekor ziyaretçi sayısına ulaştık ve bir noktada yolu kapattık. Yunanistan’ın dört bir yanından insanlar geliyor ama bu yıl Ecuador ve Şili’den turistler gördüğümüzde şaşırdık,” diye vurguladı Agrios.
Dünya genelinden ziyaretçiler
Kayak merkezleri sadece dağları ve karı seven Yunanları değil, aynı zamanda bu dönemde ülkemize turistik amaçla gelen turistleri de çekiyor.
Örneğin, ülkenin en büyük kayak merkezi olan Parnassos’ta, birçok Çinli kayak yapmayı programlarına dahil ediyor. Parnassos kayak merkezi yöneticisi Antonis Tourkohoritis, “Birçok yabancı ziyaretçimiz var, özellikle Atina’ya giden Çinliler Delfler’in arkeolojik alanlarını ve Parnassos kayak merkezini programlarına dahil ediyor. Genel olarak, ziyaretçilerimiz çok ve bunlar arasında Avrupa’dan gelen yabancı turistler de var. Bugünlerde günlük 5.500’den fazla ziyaretçi alıyoruz ve rekor bir yıl geçireceğimiz görünmekte. Bu yıl kayak sezonu çok erken başladı, şu anda 15. günündeyiz, kayak merkezimiz en modern olanlardan biri ve son teknolojiye sahip beş kaydırak var. Yunanların dağlarını tanıması gerekiyor ve şunu vurgulamak istiyorum: Boeotia, Fthiotida ve Phocis’in üç ilinin kesişimindeyiz. Araho ve Delfler’in yanı sıra kayak merkezimiz Polydroso, Amfiklia ve Agoriani’ye sadece 20 dakika mesafede. Çok değerli destinasyonlar ve çok iyi erişim imkanı var, kısa mesafelerde ve uygun fiyatlarla,” diye belirtti Tourkohoritis.
Ülkenin ikinci en büyük kayak merkezi olan Vörmio Dağı’ndaki Seliy’de, günlük ziyaretçi sayısı 5.000’e ulaşıyor. Seliy kayak merkezi başkanı Apostolos Meliyopoulos, “Merkez 19 Aralık’ta açıldı ve her gün 2.000 ila 5.000 ziyaretçi alıyoruz. Bu, Yunanistan’daki ikinci en büyük kayak merkezi olup, en iyi erişime sahip ve ülkenin ikinci en büyük kentsel merkezi olan Selanik’e 50 dakika mesafede. Geliştirme yasası çerçevesinde, yapay kar sağlandığında, gelecek yıllarda kış sezonunu güvence altına alacağız, çünkü devlet ve yerel yönetim tarafından büyük bir çaba gösteriliyor,” diye vurguladı Meliyopoulos.
“Bu sezonda hava bize yardımcı oldu. Çok sayıda insan ve birçok yabancı turist var, İtalya ve Almanya’dan. Eskiden birçok İsrailli vardı. Bu yıl, Fransa’dan gelenler var, ziyaret edenler çok şaşırdı. Genellikle Selanik’e giden turistler, kayak ve dinlence için Seliy’ye geliyor,” diye ekledi Meliyopoulos.
Şu anda yaklaşık 15 kayak merkezi çalışıyor, 28 yıldır kayak merkezleri verilerini takip eden Panagiotis Vatikiyotis’in belirttiğine göre. “Son yıllarda bu kadar iyi bir durum ve uzun süreli bir dönem görmemiştik, çünkü kayak sporu son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle bir kriz içinde. Kalavryta, Parnassos, Seliy ve Tria-Pente Pigadia, Anilio gibi merkezler çok iyi çalışıyor. Sadece Mainalo’da biraz kar var. Diğer tümü normal çalışıyor: Pilio, Kaimaktsalan, Karpenisi, Pisoderi Florina, Lailias, Falakro, Elatochori, Vasilitsa.
Anilio kayak merkezinde kış kalabalığı dışında, yetkililer ziyaretçileri çekmek için başka etkinlikler de planlıyor.
Anilio Metsovo kayak merkezi yöneticisi Vasilis Tzoumakas, bu yıl kayak merkezinin Aralık ayının ilk hafta sonu açıldığını ve günlük 2.500’den fazla ziyaretçi aldığını belirtiyor: “Yunanistan’daki en yeni kayak merkezi, altı kaydırak ile ve tüm Avrupa’dan insanları ağırlıyoruz. Unutmayın ki, İsviçre’de ziyaretçilerin sadece %17’si kayak yapıyor ve Yunanistan’da bu oran %7. Diğer herkes dağları seven ziyaretçiler ve turistler. Kayak merkezi, yerel toplumun gelişiminde bir motor görevi görüyor: Restoranlar, oteller, ekipman dükkanları vb. çalışıyor. Biz, yıl boyunca turizm için cazibe merkezi olmayı hedefliyoruz. Unutmayalım ki, geçen yaz gerçekleştirilen Anilio Park Festivali, bölgedeki konaklama yerlerinde %100 doluluk sağladı.
News
Avusturya’da sağ muhafazakâr Avusturya Halk Partisi (ÖVP), Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve liberal Yeni Avusturya ve Liberal Forum’un (NEOS) haftalardan bu yana yürüttüğü koalisyon kurma çabaları, Neos’un görüşmelerden çekildiğini duyurmasıyla sona erdi.
Neos Genel Başkanı Beate Meinl-Reisinger, kendilerinin son günlerde ısrarcı olmalarına rağmen diğer iki partide reformlar konusunda yeterli isteği görmediklerini dile getirerek ÖVP ve SPÖ’de, ülke için büyük bir vizyon ortaya koymak yerine bir sonraki seçim tarihinin ön planda olduğunu öne sürdü.
ÖVP, SPÖ ve NEOS, geçen Kasım ayından bu yana koalisyon hükümeti kurmak için görüşmelerde bulunuyordu. Görüşmeler olumlu sonuçlanıp hükümet kurulabilseydi, bu ülke tarihinin ilk üçlü koalisyonu olacaktı.
Aşırı sağcı FPÖ’yü iktidardan uzak tutmak
Üç parti arasında yürütülen görüşmeler aynı zamanda, 29 Eylül’de yapılan son genel seçimlerden birinci parti olarak çıkan aşırı sağcı FPÖ’ye iktidar yolunu kapatma amacı taşıyordu. ÖVP ile SPÖ’nün kuracağı olası bir ikili koalisyon da, şu an meclisteki sandalye dağılımına göre yeterli çoğunluğa sahip oluyor ancak sadece bir sandalye farkla.
FPÖ ile hiçbir partinin iş birliği yapmak istememesi üzerine bir araya gelen diğer üç partinin yürüttüğü görüşmelerde en büyük görüş ayrılıklarının yaşandığı konu bütçe oldu. Ekonomik kriz içinde olan ve mali istikrar için Avrupa Birliği’nin (AB) kriterlerini yerine getirmesi gereken yeni hükümetin, bir yandan tasarrufa gidip diğer yandan ülkenin ekonomisini kalkındıracak önlemleri aynı anda hayata geçirmesi gerekiyor.
ÖVP, koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla neticelenmesinin ana sorumluluğunun SPÖ’de olduğunu ifade ediyor. ÖVP Genel Sekreteri Christian Stocker, konuya dair açıklamasında “SPÖ’de bazı kesimlerin tavrı bizi bulunduğumuz noktaya getirdi. Sosyal demokratların bir bölümü yapıcı bir tavır sergilerken SPÖ’deki bazı gerici güçler son günlerde hâkimiyeti ele geçirdi” dedi.
Avusturya’da bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği belirsiz. ÖVP ile SPÖ, sadece bir sandalye farkla çoğunluğa sahip olmalarına rağmen ikili bir koalisyon hükümeti kurmayı deneyebilir. Bir diğer seçenek ise erken genel seçime gidilmesi olabilir. Siyasi gözlemcilere göre yeniden sandığa gidildiği takdirde aşırı sağcı FPÖ’nün parlak bir zafer kazanması mümkün. Yapılan son anketler, 29 Eylül seçimlerinde yüzde 28,85 alan FPÖ’nün oy oranının yüzde 40 seviyesinde olduğunu gösteriyor.
dpa / ET,SÖ
News
iPhone SE 4’ün son tasarımıyla ilgili ilk görseller gün yüzüne çıktı. Resmi olmayan çizimler, Apple’ın bütçe dostu modelinin bizleri nelerin beklediğine dair bazı ipuçları sunuyor.
iPhone SE 4 Tasarım Detayları
Paylaşılan bilgilere göre, iPhone SE 4’ün tasarımında iPhone 14’e benzer unsurlar dikkat çekiyor. Bu, kullanıcıların ekranın üst kısmında bir çentik ile ekranı çevreleyen çerçevelerin her tarafta eşit kalınlıkta olacağı bir görünümle karşılaşacağı anlamına geliyor. Ancak bu çerçevelerin, piyasadaki en ince tasarımlı çerçeveler olmayacağı, büyük ihtimalle iPhone 14’te gördüğümüz boyutlarda kalacağı belirtiliyor.
Konsept görsellerinde öne çıkan bir diğer yenilik ise, iPhone’da uzun yıllardır yer alan ses düğmesinin yerine geçecek olan yeni aksiyon tuşu. Bu değişim, kullanıcı deneyimini farklı bir boyuta taşıyabilir.
Apple’ın 2024 yılında tanıtmayı planladığı yeni nesil uygun fiyatlı iPhone SE modelinin adı, iPhone 16E olarak değiştirilebilir. Bu durum, Apple’ın ürün adlandırma stratejisinde bir yenilik olacağı anlamına geliyor.
Kamera Özelliklerinde Farklılık
iPhone 14 ile karşılaştırıldığında, iPhone SE 4’ün kamera kurulumu oldukça farklılık gösterecek. Daha yüksek segmentteki modellerde genellikle çift kamera bulunurken, iPhone SE 4’ün arka tarafında tek bir kameranın yer alması bekleniyor. Hangi kamera sensörünün kullanılacağı ise şu an için belirsizliğini koruyor.
iPhone SE 4, iPhone 14 ile benzerliklerine rağmen, daha ulaşılabilir bir fiyatla piyasaya sürülmesi planlanıyor. Söylentilere göre bu cihaz, 2025’in ilk çeyreğinin sonlarına doğru, muhtemelen Mart ayında tanıtılabilir ve 500 doların altında bir fiyat etiketi taşıyabilir.
Ayrıca, iPhone SE 4’ün Apple’ın kendi geliştirdiği 5G modemine sahip ilk akıllı telefon olması bekleniyor. Bu durum, Qualcomm’a olan bağımlılığı azaltma çabaları açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
