34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
3405656฿%-0.47812
23 Kasım 2024 Cumartesi
Otel yatırımları için Avrupa’nın en cazip 10 şehri arasında dokuzuncu sırada yer alan Atina yer alıyor. Deloitte tarafından 2023 için turizm ve konaklama sektörünün trendlerini yakalayan ilgili bir ankete göre, sektör temsilcilerinin büyük bir kısmı Yunanistan’ın otel yatırımları açısından bir bütün olarak olumlu beklentilere sahip olduğunu tahmin ediyor.
Bu tür bir yatırım için en cazip şehir Amsterdam olmaya devam ederken, Lizbon ikinci, Londra ise üçüncü sıraya “geriledi”. Bunu Paris, Madrid, Barselona, Roma ve Berlin takip ederken, Atina’nın ardından Dublin ilk ona girdi.
Yatırım kategorileri incelendiğinde, otellerin servisli dairelere göre daha cazip bir yatırım fırsatı olduğu görülmektedir. Bu yatırımlar için finansman kaynağı olarak, en az 100 katılımcının %27’si, özel sermayenin 2023’te Avrupa’daki otel satın almaları için ana sermaye kaynağı olmaya devam edeceğini tahmin ediyor.
Öte yandan, alternatif borç verenler, 2023 yılı için Avrupa otel pazarında en yaygın borç finansmanı kaynağı olurken, geleneksel borç finansmanı ve devlet varlık fonları dışında diğer tüm kaynaklar bir yıl öncesine göre ivme kaybetti.
Yatırımların odak noktası Avrupa
Ankete katılanların yaklaşık üçte ikisi (%62) Avrupa otel endüstrisine yatırım ilgisinin İngiltere’den daha az olmak üzere esas olarak Avrupa’dan gelmesini beklerken, şu anda 2021’e kıyasla Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da artan yatırım ilgisi ortaya çıkıyor. .
Son olarak, Avrupa görünümü ve yatırım döngüsü açısından, otel yatırım destinasyonları olarak Birleşik Krallık (%37), Almanya (%29) ve İrlanda’nın (%28) düşüşte olduğu, Yunanistan’ın (%31) olduğu tahmin edilmektedir. İspanya (%33) ve Portekiz (%33) yükselişte.
Tehlikeler
Deloitte raporuna göre, artan maliyetler, vasıflı işgücü eksikliği, yüksek personel maliyetleri ve artan faiz oranları, Turizm ve Otelcilik sektörünün büyümesini tehdit eden başlıca riskler. Sektördeki önemli oyuncular artık performansı artırmaya ve nakit akışlarını yönetmeye odaklanarak daha savunmacı ve muhafazakar bir politikaya yöneliyor.
Ankete katılanların %85’i “enflasyonist baskıları yönetmeyi” gündemlerinin bir numaralı önceliği olarak belirtirken, doğru personeli işe almak ve sektörü yeniden vasıflandırmak/yeniden vasıflandırmak, katılımcıların %63’ü için ciddi bir endişe kaynağı.
Aynı zamanda, resesyon beklentisi, yoğun enflasyonist baskılara rağmen fiyatların yukarı yönlü ayarlanamaması, iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma gündem ve stratejisine uyum sağlanamaması sektörün önümüzdeki dönemde refahını riske atmaktadır. (1-3 yıl).
Kaynak: moneyview.gr