DOLAR

34,6658$% 0.04

EURO

36,3502% -0.1

STERLİN

43,6074£% 0.02

GRAM ALTIN

2.941,94%0,36

ÇEYREK ALTIN

4.970,00%0,40

BİTCOİN

3214544฿%-1.88784

a
Bülent Hazıroğlu

Bülent Hazıroğlu

27 Kasım 2024 Çarşamba

Rutte’nin Atina’ya ilk ziyareti, NATO’nun mesajları ve Türkiye

Rutte’nin Atina’ya ilk ziyareti, NATO’nun mesajları ve Türkiye
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Haber.gr Adresini Google News’ta Takip Edin


NATO’nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte, yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Dışişleri ve Savunma Bakanları ile buluştu. Bugün ise Atina’da Giorgos Gerapetritis ve Nikos Dendias ile sabah erken saatlerde ve öğle saatlerinde Kiryakos Mitsotakis ile bir araya gelerek basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

Ukrayna’daki savaş kritik bir dönüm noktasında ve Orta Doğu’daki durum belirsizliğini korurken, Mark Rutte NATO üyesi ülkeleri ziyaret etmeye devam ediyor.

NATO’nun yeni Genel Sekreteri, transatlantik ilişkileri ve bölgesel güvenlik meselelerini, son jeopolitik gelişmeler ışığında gündeminin üst sıralarına koymuştur.

Resmi bir ziyaret olmasına rağmen, Atina’daki görüşmelerinin odak noktası Avrupa Birliği ile NATO arasındaki ilişkiler, bölgesel ve uluslararası gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve Orta Doğu’daki savaştır. Görüşmeler sırasında ABD’deki seçimlerin ardından ortaya çıkan yeni veriler de tartışılacak.

Yunanistan, NATO üyesi ülkeler arasında savunma harcamalarına sürekli olarak GSYİH’nın %2’sinden fazlasını harcayan az sayıda ülkeden biri olduğunu bir kez daha vurgulayacak. Ayrıca, Yunanistan’ın sorunları çözen bir istikrar unsuru olduğunu, aksine sorun yaratan diğer ülkelerle, örneğin Türkiye ile karşılaştırıldığında belirtilecektir.

Başbakan Kiryakos Mitsotakis, Atlantik ötesindeki gelişmelerin uluslararası dengeleri etkilediğini vurgulayarak, “Yunanistan’ın NATO üyesi ve AB ortağı olarak tutumu her zaman ilke tutumudur ve bu tutum dışarıdan belirlenemez” dedi. Kiryakos Mitsotakis’in Mark Rutte ile ilişkileri oldukça iyi olarak tanımlanıyor.

Geçtiğimiz Aralık ayında Lahey’de Kiryakos Mitsotakis ile yaptığı görüşmede, Hollanda’nın eski Başbakanı ve mevcut NATO Genel Sekreteri, mükemmel ikili ilişkilerden bahsetmiş ve Yunanistan’ın yatırım derecesini yeniden kazandığı için memnuniyetini dile getirmişti.

Ukrayna’ya Açık Destek

Ukrayna’daki savaşın başlangıcından bu yana Yunanistan, Kiev’e tam destek verme yönünde bir tutum sergilemiştir. Hollanda ise, Kiev’e F-16 savaş uçakları göndereceğini taahhüt eden ilk NATO üyesi ülke olmuştur.

Mark Rutte, Birleşmiş Milletler’de şu şekilde ifade etmiştir: “Putin’e ve Rusya’nın Birleşmiş Milletler Antlaşması’na karşı yaptığı ihlallere karşı sesimizi yükseltiyoruz. Barış planını destekliyoruz, Ukrayna’yı destekliyoruz. Gerektiği takdirde zaman alabilir, gecikmeler olabilir.”

Bu, Trump’ın bu durumu kısa sürede sonlandırabileceğine dair destek verdiği bir meseledir.

Rutte – Erdoğan’ın “Olaylı” Geçmişi

NATO Genel Sekreteri, Atina’dan önce dün Ankara’yı ziyaret etmiş ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya gelmiştir. Fotoğraf makineleri, samimi tokalaşmaları ölümsüzleştirmiştir. Ancak geçmişte, Mark Rutte’nin Ankara’daki cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilişkileri pek de olumlu olmamıştır; çünkü Rutte, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın politikalarına açıkça karşı çıkmıştır.

2016 Nisan’ında, Almanya’nın o zamanki Şansölyesi Angela Merkel ile Eindhoven’da düzenlenen ortak basın toplantısında, Rutte Türk liderliğinden, Rotterdam’daki Türk konsolosluğundan Hollanda Türklerine gönderilen bir e-posta hakkında açıklama istemiştir. Bu e-postada, Türkiye ve Cumhurbaşkanı hakkında alenen hakaret edenleri ihbar etmeleri istenmiştir.

Birkaç ay sonra, Rotterdam’da gazetecilere saldıran Türk kökenli vatandaşlara yönelik “Gitsinler. Türkiye’ye geri dönsünler” şeklindeki açıklamasıyla çeşitli tepkilere neden olmuştur.

2017 yılında, Hollanda makamları, o dönemdeki Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rotterdam’da bir seçim mitingine katılmasına izin vermemiştir.

Aynı dönemde, Hollanda polisi, Türkiye’nin o zamanki Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı gözaltına almış ve sınırdan geri göndermiştir. O dönemde Erdoğan, Hollandalıları “1995’te Srebrenitsa’da binlerce Müslümanın katledilmesi” ile suçlamıştır. İki yıl sonra, Mark Rutte, Türkiye’nin üçüncü kez Suriye’ye girmesiyle komşu ülkenin liderliğiyle tartışmıştır.

Bu ortamda, Mark Rutte kritik bir portföy üstlenmişken, Hollanda’nın eski başbakanı, selefi Jens Stoltenberg’in izlediği “hat”ı takip etmektedir. Stoltenberg, Türkiye’ye dostane bir tutum sergilemiş ve Yunan tarafı onu “Pontius Pilatus” olarak tanımlamıştır. “Giderek daha öngörülemez bir dünyada, Türkiye, güney kanadımızda caydırıcılığı artırarak, ittifakımıza paha biçilmez katkıda bulunmaktadır”

Benzer şekilde, Ankara da NATO ailesi içinde kendisi için “kârlı” olan iş birliğini devam ettirmek istemektedir, Jens Stoltenberg döneminin izlerine sadık kalarak.

Doğu Pazarlığı

Rutte’nin Ankara’daki resmi ziyareti, Erdoğan’ın Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin bir gün sonrasında gerçekleşmiştir.

Türk Cumhurbaşkanı, Moskova’nın Kiev ile olan savaşında başrol oynamayı istemektedir; Erdoğan, Rus mevkidaşına Ankara’nın bölgesel gerginliklerin sona ermesi için çabalarını sürdüreceğini ve barış görüşmelerine katkıda bulunacağını vurgulamıştır. Mark Rutte, Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı paylaşımda, “Giderek daha öngörülemez bir dünyada, Türkiye, NATO’ya paha biçilmez katkıda bulunmaktadır” şeklinde vurgulamıştır.

Aynı zamanda, kolektif güvenliğimiz için artan tehditler, terörizm tehdidi, Ukrayna’daki savaş ve Orta Doğu’daki kriz hakkında görüşüldüğünü belirtmiştir; Türk Cumhurbaşkanı, “Filistin’deki katliam” hakkında konuşmuştur.

NATO Genel Sekreteri, geçen ay PKK tarafından saldırıya uğrayan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tesislerini ziyaret etmiştir. Türkiye, NATO ile savunma alanında iş birliğini derinleştirmeyi ve NATO müttefikleri arasında savunma tedarikleri için engellerin kaldırılmasını hedeflemektedir.

Türk Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre, terörizmle mücadelede atılacak ortak adımlar, Türkiye’nin 2026’da NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapması, NATO müttefiklerinin Türkiye’ye savunma sanayi malzemeleri tedarikindeki dayanışması ve Türkiye’nin NATO’daki müttefik olarak katkısı da görüşülmüştür.

Türk Cumhurbaşkanı, Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) üzerindeki terör saldırısının ardından Türkiye’ye yönelik dayanışma mesajları için NATO Genel Sekreteri’ne teşekkür etmiştir.

Türk tarafının, NATO’nun güney sınırlarında, PYD ve Suriye Demokratik Güçleri (SDF) gibi Kürt gruplarının varlığını gündeme getirdiği belirtilmektedir; bu iki örgüt, Ankara tarafından PKK ile ve terörizmle ilişkilendirilmektedir.

Özetle, Erdoğan, Moskova ve Kiev arasında arabulucu rolü üstlenmeye çalışırken, NATO ve AB’yi ikna edebileceğini garanti etmektedir.

Öte yandan, doğu sınırlarında bir Kürt devleti oluşturulmaya çalışılması durumunda NATO’nun dinamik bir şekilde karşılık vereceğini talep etmektedir.

Kaynak: enikos.gr