34,2865$% 0.07
37,1454€% 0.09
44,6328£% 0.04
3.071,28%0,49
5.153,00%0,00
2481666฿%1.98271
Bugün, Türk-Yunan ilişkilerinin kritik bir dönemine giriliyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis’in Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile gerçekleştireceği önemli görüşme, ilişkilerin “dosyasını” yeniden açıyor. Diplomasi liderlerinin yüzyüze yapacağı bu görüşme, Ankara’da saat 10:05’te başlayacak ve 12:30’da resmi açıklamalar yapılacak. Öğle yemeği ise 13:15 – 15:00 saatleri arasında gerçekleşecek. İki diplomasi liderinin bir araya geleceği saatler oldukça önemli ve göz ardı edilemez bir detay.
Ancak, Mart 2021’de Nikos Dendias ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun kameraların önünde karşı karşıya geldiği diplomasideki gerilimin tekrarlanmasını beklemek kimse tarafından makul görülmüyor. Peki ana hedef nedir? İyi ilişkileri sürdürmek, son dönemdeki sert açıklamalara rağmen, aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın Mikrasiatik Felaket’i ile ilgili tutumunu korumak. İki Dışişleri Bakanı, Kyriakos Mitsotakis’in Türk Cumhurbaşkanı ile New York’taki BM Genel Kurulu’nda yapacağı görüşmeyi hazırlayacaklar. Henüz tarih netleşmedi, ancak 18-21 Eylül tarihleri arasında yapılması öneriliyor.
Vilnius hükümeti tarafından uluslararası mahkemeye gidilmesi, deniz sınırları ve Kıta Sahanlığı konularını daha karmaşık hale getirdi. Atılması gereken adımlar çok sayıda ve dikkatle atılmalı, bu nedenle diplomasi yakın gelecekte belirleyici bir rol oynayacak. Kesinlikle gelecekte daha fazla “düşük politika” düzeyinde anlaşmaların imzalanması bekleniyor, ancak müzakerelerin devamı için bir itici güç oluşturacaklar.
Peki, gelecek dönemde her şey sorunsuz ilerleyecek mi, böylece yaklaşık bir yıl içinde Türkiye ve Yunanistan’ı Lahey’de bir çözüme taşıyacak bir anlaşma imzalanabilir mi? Tahminler, Tayyip Erdoğan’ın dönemsel tutumları göz önüne alındığında oldukça riskli. Özellikle Kıbrıs meselesinde, Türk lider değişikliği olmayacağını kesin bir şekilde gösterdi. Casus belli (savaş sebebi) 1990’ların ortalarından beri var olan bir engel, gerçek ve samimi bir diyalog için. Yunanistan için büyük bir kazanç olacak tek şey bu ayın sonlarında manzaranın netleştirilmesi ve Tayyip Erdoğan’ın bir çözüme ne kadar istekli olduğuna dair daha açık bir resmin oluşturulmasıdır. Türk liderinin ekonomik zorluklar nedeniyle Batı’ya dönme eğilimi göstermesi de önemli bir faktördür. Ancak süreç hızlandırılmazsa, Amerika’daki gelecek yılın Kasım ayındaki seçimler yaklaşıyor ve Atlantik ötesindeki manzara karmaşık hale geldiğinde, işlerin ilerlemesi zorlaşabilir.