DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

STERLİN

43,3470£% -0.52

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

BİTCOİN

3324092฿%-1.93216

a

İskeçe Yunanistan Şehrinin Tarihi

İskeçe: Tarihin Derinliklerinden Günümüze Uzanan Zengin Miras

İskeçe Yunanistan’ın kuzeydoğusunda, doğuda Vistonida Gölü ve batıda Nestos Nehri arasında bulunuyor. Bu bölgede, Vistonida Gölü yakınlarında yaşayan Vistonlar ve onların batısında, Nestos Nehri’ne kadar uzanan alanda yaşayan Sapailer bulunmaktaydı. Aynı bölgenin dağlık kesimlerinde ise, kuzeydoğuda, Trav Nehri vadisinde yaşayan Travsonlar, kuzeyde Satres(Sinikova) ve Nestos Nehri vadisinde Dion kabileleri yerleşmişti.

Sinikova, kabilenin merkez köyü, Kossinitis-Kosynthos Nehri’nin geçtiği, dağlık bölgeye girişte yer alan bir köydü. Bu köy, antik Thracian dilinde ‘Para’ olarak adlandırılıyordu ve ‘geçit’ anlamına geliyordu. Bu isim, zamanla ‘Topara’ veya ‘Topeiros’ olarak değişti ve aynı anlamı korudu.

Topiros köyü, M.Ö. 100 yılında Egnatia Yolu’nun buradan geçmesiyle zengin ve bağımsız bir şehre dönüştü. Bu dönemde kendi paralarını basmışlardır.

İskeçe Yunanistan

Topiros, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde Kuzeybatı Trakya’nın en önemli şehirlerinden biri olarak bilinmekteydi. Ancak 549 yılında Slav barbarlar tarafından işgal edildi, şehrin duvarları ve binaları yıkıldı, halkının bir kısmı öldürüldü, diğerleri ise tutsak olarak alınıp Tuna Nehri‘nin ötesine götürüldü. Hemen ardından, 522 yılında, İmparator Justinianus tarafından tekrar inşa edilen şehir, kubbeli duvarlarla güçlendirildi.

8.yüzyılda şehir yine yıkıldı, nedeni bilinmeyen bir deprem veya barbar istilaları olabilir. Şehir yeniden inşa edildi ve bu sefer ‘Rousio’ (Latin) adını aldı, ardından ‘Xantheia’ olarak değiştirildi. Bu isimle ilk kez 879 yılında belgelerde yer aldı ve o zamandan beri tarihte bu isimle bilinmektedir.

1385 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından ele geçirilen İskeçe (Xanthi), zorlu bir döneme girdi. Hıristiyan nüfusuna ağır vergiler, işkence ve baskı uygulandı. Ancak İskeçe, halkının direnci sayesinde Yunan kimliğini korumayı başardı ve Edirne ile Selanik arasındaki tek Yunan-Hristiyan merkezi oldu.

İskeçe

Tütün yetiştiriciliğinin yayılmasıyla İskeçe ekonomik bir canlanma yaşadı. Osmanlı sarayı için üretilen tütünler çok talep gördü ve şehirde tütün depoları kuruldu. İskeçe’nin tütünü, Rusya’dan Mısır’a ve Avusturya’ya kadar geniş bir alanda popüler oldu.

Yunan Bağımsızlık Savaşı ve 1829’daki iki büyük deprem şehrin ekonomik gelişimini sekteye uğrattı. İskeçe hızla yeniden inşa edildi ve tütün işçileri için yeni tesisler kuruldu.

yunanistan

Yunan eğitim ve kültür hayırseverleri, şehrin ve Yunan kültürünün gelişimine önemli katkılarda bulundular. Ancak Bulgar milliyetçiliğinin yükselişi, İskeçe’nin stratejik konumunu tehdit etti. Bulgarlar, şehri işgal etmeye çalıştı, ancak yerel halk ve özellikle Metropolit Ioakeim Sgouros’un liderliğindeki direniş, bu girişimleri engelledi.

Balkan Savaşları sırasında İskeçe, Bulgarlar ve Yunanlar arasında el değiştirdi. 1913 Bükreş Antlaşması sonrasında, Bulgaristan’a verildiğinde, birçok İskeçe sakini şehri terk etti. Ancak 1919’da şehir tekrar Yunanistan’a katıldı.

II. Dünya Savaşı sırasında Bulgar işgaline uğrayan İskeçe, 1944’te özgürlüğüne kavuştu. Savaş sonrası yıllarda, İskeçe ekonomik ve sosyal olarak yeniden yapılandırıldı. Şehir, Yunanistan‘ın doğusundan gelen mültecileri ağırladı ve tütün endüstrisi şehrin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağladı.

İskeçe’nin nüfusu 60.000’i aşıyor ve şehrin doğudan batıya 20 kilometre uzanıyor. Günümüzde İskeçe’de Müslüman ve Hıristiyanlar bir arada barışçıl bir şekilde yaşıyor.

iskeçe old town

0 0 0 0 0 1
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.