34,5122$% 0.14
36,5048€% 0.39
43,7970£% 0.36
2.951,52%0,57
5.066,00%0,43
3347500฿%4.7846
Siyasi ve ekonomik belirsizlik zamanlarında ön yargılar artıyor mu? Almanların demokrasiye bakışı şu dönem nasıl? 2002 yılından beri Leipzig Üniversitesi’ne bağlı Else-Frenkel Brunswik Enstitüsü’nün iki yılda bir düzenli yaptığı ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaştığı araştırma ile otoriterlik ve aşırı sağcı eğilimler konusunda Almanya’da halkın nabzı tutuluyor. “Otoriterlik Araştırması” olarak nitelenen çalışmanın sonuçları Berlin’de Çarşamba günü açıklandı ve bu yıl siyasetten yılgınlık ile ön yargıların sosyal koşullarla bağlantısı da özellikle büyüteç altına alındı.
2 bin 500 kişi ile yapılan ve “Ön yargıda birleşildi” başlığını taşıyan çalışmanın sonuçlarına göre, ülkenin batısında yabancı düşmanı eğilimler arttı. Bir önceki araştırmanın yapıldığı 2022’de yabancı düşmanı bakış açısına sahip olanların oranı batıda yüzde 12,6 tespit edilmişken, bu oranın güncel araştırmada yüzde 19,3’e yükseldiği kaydedildi. Yabancı sayısının az, ancak aşırı sağcı eğilimler ile grupların güçlü olduğu doğu eyaletlerinde ise aynı zaman diliminde yabancı düşmanlığı yüzde 33,1’den 31,5’e küçük oranda düşüş kaydetti.
“Çok sayıda yabancı nedeniyle Almanya yabancılaşıyor” söylemine onay verenlerin oranı da batıda 2022’de yüzde 22,7 olarak ölçülürken, son çalışmada bunun artarak yüzde 31’e yükseldiği görülüyor. Doğuda ise bu söyleme destek verenlerin oranının yüzde 38,4’ten yüzde 44,3’e çıktığı belirtiliyor.
Heinrich Böll Vakfı ile metal sektörü çalışalarının sendikası olan IG Metall’e bağlı Otto-Brenner Vakfı’nın da destek verdiği “Otoriterlik Araştırması” yönetim kadrosundan sosyolog ve psikolog Elmar Brähler, “Yabancı düşmanlığı Almanya’nın tamamında ortak bir ön yargıya dönüştü” diyerek çoğunlukla ülkenin doğusunda ağır basan aşırı sağcı ve yabancı düşmanı eğilimin ülkede göç kökenlilerin de yoğun yaşadığı batıda da arttığına dikkat çekti.
En fazla yabancı düşmanı AfD’de
Yabancı düşmanlığının en yaygın olduğu grup ise İslam ve göç karşıtı çizgisiyle dikkat çeken Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi seçmeni. AfD seçmenlerinin yüzde 61’inin yabancı düşmanı görüşlere sahip olduğu saptandı.
Araştırmayı yürüten akademik ekipten aşırı sağ eğilimler konusunda uzman Oliver Decker, mülakat için katılımcılarla birebir görüşüldüğünü belirterek, “Batıdaki atmosferde bu yıl belirgin bir kayış saptadık” diyor. Decker, batıda antisemitizmin yüzde 3’ten yüzde 4,6’ya yükseldiğini belirtiyor. Doğuda ise yüzde 3’ten yüzde 1,8’e gerilediğini aktarıyor.
Doğu demokrasiye yabancılaşıyor
1961-1989 arasında Berlin Duvarı ile ikiye bölünen Almanya’da barışçıl birleşme sonrasında da demokrasiye bakışta hala büyük farkılıklar görüldüğü dikkat çekiyor.
Ülke genelinde demokrasi yüzde 90,4 ile “iyi bir fikir” olarak nitelenirken, halkın sadece yüzde 40,3’ünün demokrasinin uygulanan halinden memnun olduğu bildiriliyor.
Özellikle ülkenin doğu eyaletlerinde demokrasiden “Almanya’daki işleyişiyle” memnuniyetin hızla gerilediği aktarılıyor. Bir önceki çalışmanın yürütüldüğü 2022’de, doğuda demokrasiden “Almanya’daki işleyişiyle” memnuniyet yüzde 53,5’ken sadece iki yıl sonra bunun yüzde 29,7’ye düştüğü belirtiliyor.
Batıda da bir düşüş görüldüğü, 2022’de demokrasiden “Almanya’daki işleyişiyle” memnun olduğunu beyan edenlerin oranının yüzde 57,7’den yüzde 46’ya gerilediği kaydediliyor.
Öte yandan demokrasinin uygulanan halinden duyulan memnuniyet azalırken milliyetçi eğilimlerin ise güçlendiği görülüyor.
Bu arada araştırmada katılımcılar ilk kez demokrasiyi nasıl hissetikleri ve memnun olup olmadıklarını kendi cümleleriyle de ifade etme imkanına sahipti. Onların ifade ettiğine göre, çoğunluk, siyasi partiler, politikacılar ve halkın sisteme katılım imkanlarından şikayetçi ve onlara karşı yılgınlık duyduğunu ifade ediyor. İlaveten araştırmaya katılan vatandaşların çoğu geleceğin belirsiz olduğunu belirtip, endişe duyduğunu da dile getirdi.
Müslüman karşıtlığında da artış
Araştırmaya katılan vatandaşların mevcut duruma yönelik hissiyatının siyasi ve toplumsal sonuçlarının neler olabileceği ise ucu açık bir süreç olarak niteleniyor. Araştırmayı yürüten kadrodan Decker, “Demokrasiye şüpheli bakılsa da otoriter ve aşırı sağcı çözüm isteği daha uzun süre devam eder mi, belirsiz. Ancak gerçeklikten kopuş eğilimi kendini gösteriyor” diye sonuçları yorumluyor.
Müslüman karşıtlığı ile Sinti ve Romanlara yönelik ırkçılığı tanımlayan antiziganizmin de 2022’den beri Almanya’nın batı bölgesinde arttığı, araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardan bir diğeri.
Öte yandan önceki araştırmada, batıda katılımcıların dörtte biri ile üçte biri Müslümanları “düşük değerli” görürken, son çalışmada bunu söyleyenlerin oranının neredeyse katılımcıların yarısına ulaştığına dikkat çekiliyor. Doğuda ise katılımcıların yarısının Sinti ve Romanların varlığından rahatsız olduğunu beyan ettiği haber veriliyor.
Almanya‘da Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman, Almanya’nın bir “ön yargılar cumhuriyetine” dönüşmesine karşı uyardı. Güncel araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Ataman, “Ülkenin buna (ön yargılar cumhuriyetine) dönüşmesine izin vermemeliyiz, araştırma, demokrasiyle ciddi bir sorun olduğunu ortaya koydu” diyerek endişesini dile getirdi.