34,6084$% 0.18
36,3329€% 0.89
43,5720£% 0.54
2.971,00%-1,13
5.036,00%-1,05
3404805฿%0.57385
Konutların değerinin nedensel olarak yükselmesinin ardında, mali krizin, pandeminin getirdiği ekonomik durgunluğun ve ardından gelen enerji ve enflasyon krizinin yarattığı ciddi arz ve talep dengesizlikleri bulunmaktadır. Yeni ticari ve konut alanlarının inşası neredeyse on yıl boyunca durmuş durumda ve inşaat maliyetleri yükselmiş durumda. “Altın Vize” programı ve kısa vadeli kiralamaların (Airbnb) etkisi, bu sorunları daha da derinleştirmiştir.
Ekonominin canlanması ve pazarın yeniden yapılanması, fiyatların geçici bir artışa yol açması beklenirken, aynı zamanda yerel halkın gelirlerinin düşmesi ve mülk fiyatlarının sürekli olarak artması beklentileri karşılamamıştır. Bu durum, Yunan vatandaşları için hayal kırıklığı yaratmaktadır.
Ancak, gerçekte, bu durumun ardında, küreselleşmenin Yunanistan’ın belirli bölgelerinde emlak piyasasına etkisi bulunmaktadır. Dijital dünya, emlak piyasasında fiyat karşılaştırmalarını tetikleyen ve ortalamaları birbirine yaklaştıran bir sanal birleşiklik oluşturmuştur. Uluslararası yatırımların önemli bir bölümünü kapsayan Hong Kong’daki büyük fiyat farkları, ulusal sınırların ve yerel pazarların kapalı döneminin sona erdiğini göstermektedir.
Genel olarak, Yunanistan’daki emlak piyasasının dinamikleri uluslararası fiyatlandırmaya dayandığından, yerel halk için uygun fiyatlı olmaktan uzaktır. Yunanlar için ulaşılamaz olan bu rekabetçi fiyatlar, yabancı yatırımcılar için çekici hale gelmektedir. Ancak, mülk piyasasındaki bu gelişmelerin, yerel bankacılık sisteminin modernleşememiş olması, yatırım şirketlerinin yeterince olgunlaşmamış olması ve önceki kötü kredi alışkanlıkları gibi faktörlerden kaynaklandığını anlamak önemlidir.
Ayrıca, “yabancılar nakit ödeme yapıyor ve Yunanlar rekabet edemiyor” iddiası da yanıltıcıdır. Yabancı yatırımcılar, finansal kaldıraçın bir özelliği olarak, genellikle toplam yatırımın sadece dörtte birini kendi sermayeleriyle karşılamaktadır. Bu durum, gelişmiş finansal sistemlere sahip ülkelerden gelen yatırımcıların Yunan bankacılık sistemine güvenmediği bir ortamda meydana gelmiştir. Bu durumu çözmek için, ülkede küçük ve orta ölçekli işletmelerle finansal kurumlar arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve yatırım şirketlerinin daha olgun bir yapıya kavuşmasını sağlamak önemlidir.
Sonuç olarak, Yunanistan’daki emlak piyasası, uluslararası fiyatlandırma ve finansal eksiklikler gibi faktörlerden etkilenmektedir. Bu durum, yerel halkın rekabet avantajını kaybetmesine neden olmuş ve yerel ekonominin bu değişen koşullara uyum sağlamakta zorlanmasına yol açmıştır.