Mimari olarak en iyi otel odaları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

MAD Architects stüdyosunun bu “çılgın” mimarları, çevredeki tarihi alanla mükemmel bir şekilde bütünleşecek bir bina yaratma temel vizyonuyla, Çin’in Huzhou kentindeki Nan Tai Gölü kıyısında yükselecek bir otel tasarlamak için yola çıktı. Antik çağlardan beri Şangay’ın batısında yer alan Huzhou, “ipeğin evi” ve “bolluk ülkesi” olarak biliniyor ve çevredeki gölün adını taşıyan tek antik uygarlık şehri. Bölgenin geleneksel atmosferine ve coğrafi ortamına tam olarak uyan bir mimari yaratmak kesinlikle büyük bir zorluk gibi görünüyor.

Ancak MAD Architects, Doğanın modern yorumlarına dayanan fütürist mimari geliştirmesiyle ünlüdür. Sheraton Moon Hotel, mimariyi çevre ile birleştirerek bu felsefeyi mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

Hotel Luna, bilindiği gibi, insan ve doğa arasındaki ilişkiyi vurgulamak için göl kıyısını tam olarak kullanarak konumunu kullanır. Suya yansıyan dairesel yapı, gerçeküstü bir görüntü, gerçek ile ürkütücü arasında bir bağlantı yaratıyor. Güneş ışığı ve gölün yansıması altında, binanın kavisli şekli kristal berraklığındadır. Gece çöktüğünde, tüm bina parlayarak hem içini hem de dışını aydınlatır. Suyun ve otelin etrafını yumuşak bir ışık sarar ve bu etki gölün üzerinde yükselen parlak ayı andırır, aynı zamanda Çin kültüründe uğurlu bir sayı olan 8 sayısını da andırır. Temelde klasik ve modernin bir karışımıdır.

MAD’in mimarları “Gölde yüzmek gibi olduğu için orada bulunma deneyimi olağanüstü ve unutulmaz” diyor. “Moon Hotel, insan ve doğanın uyumunu vurguluyor ve konukların duyusal ve ruhsal deneyimlerini geliştirerek şüphesiz Huzhou’nun insanlık ve doğanın yeni sembolü haline geliyor.”

Yapı ve malzemeler

Tasarım, birlik ve sonsuzluk fikrine dayanmaktadır. Sheraton Huzhou Kaplıca Tesisi, su boyunca hafifçe kıvrılan bir yay oluşturmak için en yüksek seviyelerde birbirine bağlanan, eşleşen 27 katlı bir çift kuleye sahiptir. Yani, göle yansıyan ve dolunayın parıltısını andıran iki yeraltı seviyesi ile altta bağlı tam bir oval. Tasarımcısı mimar Ma Yansong, şeklin eski Çin resimlerinde tasvir edilen geleneksel köprülerden ilham aldığını belirtiyor. “Çin tarihi boyunca insanlar her zaman doğa ile uyumlu bir ilişki arayışındaydı ve bu, Çin kültürü ve geleneğinin önemli bir parçası haline geldi. Huzhou, geleneksel mürekkep tabloları, muhteşem su manzarası ve geleneksel mimarinin temel unsurlarından biri olan kemerli köprüsü ile ünlü bir yerdir.”

Moon Hotel’in şekli, açıkça yapısal tasarım için büyük bir zorluktur. Proje, yüksek kapasiteli, hafif ve mükemmel deprem direncine sahip bir tüp oluşturan betonarme çekirdek olarak geliştirildi. Yapımı sırasında çevreyi daha az kirletmek amacıyla birden çok teknik uygulanmıştır. Otelin ön cephesi, illüzyon unsuru ekleyen ince dokulu beyaz alüminyum halkalar ve cam katmanlarıyla kaplanmıştır.

Otel, tümü özel balkonlu 44 süit ve 39 villa olmak üzere 321 oda sunmaktadır. Gömme küvet ve büyük boy duş içeren banyolar mermer kaplıdır. Bütün bir kompleksi oluşturan binaların içinde, 8 villa, 40 kaplıca ve gezi tekneleri için bir iskele bulunan ayrı bir “kaplıca şehri” bulunmaktadır. Tesiste konuklar için bir kulüp binası, bir balo salonu ve çeşitli restoran ve barlar bulunmaktadır.

Otelin halka şekli, tüm odaların iyi manzaralara ve her yönden doğal ışığa sahip olmasını sağlar. Açık bir manzaraya sahip tepede bir yay içindeki kamusal alan, havada bir mekan işlevi görmektedir. Aynı zamanda, daha çok düğün organizasyonları için kullanılan yapay bir ada da bulunmaktadır.

İster otelin dışında ister içinde basit bir ziyaret olsun, kesin olan bir şey var ki, Moon Hotel sadece unutulmaz bir görsel deneyim değil, aynı zamanda mimarinin doğaya ve insan doğasına boyun eğmeye hazır en büyük sanatlardan biri olduğunun kanıtıdır.

protothema.gr